- buna karşılık
- buna karşılık advdemgegenüber
Sözlük Türkçe-Almanca kompakt. 2015.
Sözlük Türkçe-Almanca kompakt. 2015.
garson — is., Fr. garçon Lokanta, pastane, kahvehane vb. yerlerde müşterilere hizmet eden kimse Öğle yemeklerinde garson olarak çalışacak, buna karşılık öğle ve akşam yemeklerini lokantadan yiyecekti. N. Cumalı Birleşik Sözler başgarson … Çağatay Osmanlı Sözlük
mal etmek — 1) bir değer karşılığında sahip olmak Sen şimdilik buna karşılık diyeceksin ki dün yüze mal ettiğin arsaları bine, bine olanları on binlere sattın. Y. K. Karaosmanoğlu 2) kendi malı, eseri, buluşu gibi benimsemek veya saymak Nereden, kimden almış … Çağatay Osmanlı Sözlük
AFV-İ ANİLKAT' — Huk: Azalarından biri kesilen bir şahsın, buna karşılık hak kazandığı diyet veya kısas davalarından vaz geçmesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BURJUVAZİ — Fr. Burjuvaların meydana getirdiği içtimaî (sosyal) sınıf. Avrupa da burjuvazi, ticaret ve sanayi ile zenginleşti. Soylular sınıfı ile mücadele ederek Fransız İhtilali ile iktidara geldi. İhtilalde işçilerin, köylülerin, fakir halk tabakalarının… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bedel — is., Ar. bedel 1) Değer, fiyat, kıymet 2) Bir şeyin yerini tutabilen karşılık Buna bedel içimde mumlar, mumlar, mumlar yanan bir karanlık var. A. Gündüz 3) Başkasının adına ve onun parası ile hacca giden kimse 4) sf. Eşit, denk Emsalini… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yine — zf. 1) Yeniden, bir daha, tekrar, gene 2) Öyle de olsa, öyle olmasına karşılık 3) Buna rağmen, bununla birlikte … Çağatay Osmanlı Sözlük
İHTİYAT HAZİNESİ — Tar: Savaş ve diğer fevkalâde masraflara karşılık olmak üzere sarayda biriktirilen paralar. Gelirleri havass ı hümayun hâsılatı, ganimetlerin beşte biri ve başka hükümdarlardan gelen hediyelerdi. Buna iç hazine veya enderun hazinesi de denilirdi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük